Menü
Ana Sayfa En Son Haberler Menü
İncelemeler

Elektronik Müzik 101

Bölüm 1: Klasik Avrupa müziğinde elektronik sesler

  • YALIN DENİZ ÖZCAN
  • 9 Ekim 2019

Bu yazı dizisinde, günümüzde birçok farklı müzik türünü etkileyen ve popülerliğini gün geçtikçe arttıran elektronik müzik nedir, nasıl ve neden başlamıştır, ne tür şekillere bürünmüştür gibi sorulara cevap arayacağız.

Elektronik müzik 100 yılı aşkın bir süredir değişip gelişmektedir. 20. Yüzyılın başları müzikte yeni arayışların ve bununla beraber köklü yıkımların da olduğu bir dönemdir. İki dünya savaşının yaşandığı, Batı’nın eski romantik yapısına sahip olmadığı, güvenli dünyasının yok olduğu bir yüzyıl olarak da tanımlanabilir.

Batı müziğinin klasik armoni sistemi bu denli yıkımların olduğu bir dünyayı tasvir etmekte yetersiz kalmaya başlamıştır. Bu alanda açlık çeken ve kendilerini ifade edemeyen besteci ve müzisyenler rastlamsal müzik, 12 ton müziği, minimalizm, dadizm ya da serializim gibi, avangard diye isimlendirilecek ve bir şemsiye altına toplanacak olan farklı birçok akım ortaya atmışlardır. Bu düşünce akımlarının yanında teknolojide yaşanan gelişmeler sayesinde besteciler tını, doku, ritim ve yoğunluk gibi müziğin temelini oluşturan elementlerdeki arayışlarını farklı düzlemlere çekme olanağı bulmuşlardır.

1906 yılında Thaddeus Cahill tarafından geliştirilen telharmonium elektronik ortamda ses üretmek açısından atılan ilk adımlardan biri olmuştur. Ardından 1920’de Lev Termen’in icat ettiği teremin ve 1928’de Maurice Martenot’un ürettiği Martenot Dalgası bestecilerin arayışlarında yeni ufuklar açmıştır. Bunların yanında elektronik müziğe dair en önemli gelişmelerden biri de 1935’te icat edilen manyetik bant teknolojisi olmuştur.

Kullanımı 2. Dünya Savaşı’ndan sonra yaygınlaşan teknoloji, elektronik müziğin temelini oluşturan filtreler ve efekt üreticilerinin dışında, saf elektronik ses üretimini olanaklı kılan osilatörlerin icadı da bu alan için önemli bir adım olmuştur. Son olarak ise bu teknolojik gelişmelerden en önemlisi olarak görebileceğimiz osilatör, filtre, efekt üreticileri gibi modülleri tek bir gövdede toplayan synthesizer teknolojisi keşfedilir. İlk synthesizer olarak üretilen RCA Mark II’nun ardından, bu alanda büyük gelişmeler sağlayan ilk iki isim olarak Robert Moog ve Donald Bunchla’yı görürüz.

1950’lerde yeniden üretime başlanan bu alanda iki farklı ana akım oluşmuştur. Bunlar; doğadaki her sesi, bir “ses nesnesi” olarak ele alan ve bunları kaydedip farklı şekillerde kullanan Somut Müzik ve sadece elektronik ortamda üretilen sesleri kullanarak eserler ortaya koyan Elektronik Müzik’tir.

Somut müziğin en önemli isimlerinden biri olan Pierre Henry 1950’li yıllarda bu müzik tarzına dair ilk örneklerden biri olan “Yalnız Bir Adam İçin Senfoni” eserini bestelemiştir. Yine aynı dönemde müzik ilk defa somut bir boyut kazanmıştır. Yunan Iannis Xenakis’in 1954’de bestelediği Metastasis’in grafik skeçleri, 1958’de tasarladığı Philips Pavyonu’nun mimari tasarımında kullanılmıştır. Ayrıca Edgar Vérse yalnızca bu pavyonda seslendirilmek üzere Elektronik Şiir adlı yapıtını bestelemiştir. Yine 1950’lerden itibaren dünyanın birçok yerinde elektronik müzik laboratuvarları kurulmuş ve araştırmalar yoğunlaştırılmıştır. Bu araştırma merkezlerinin en önemlilerinden biri Amerika’da bulunan Colombia-Princeton Elektronik Müzik Merkezi’dir. Bu kurumun bizim için diğer bir önemli yanı ise, ülkemizde pek fazla adı bilinmeyen fakat elektronik müzik alanında önemli gelişmelere imza atmış olan Bülent Arel’in de bir dönem bu kurum çatısı altında bulunmasıdır. Arel 1961 yılında tümüyle saf elektronik seslerden oluşan ilk önemli eseri Stereo Electronic Music I’i, ardından ise elektronik ortamda yapılan ilk kilise müziği olan Dini Ayin İçin Müzik: Prelüd ve Postlüt’ü yazmıştır.

Elektronik müzik, değişen dünyada yeni sesler ve ifade biçimleri arayışında olan birçok besteci, prodüktör ve sanatçı için önemli bir nokta olmuştur. Yazının bu kısmında adı geçen ve yaklaşık olarak aynı müzikal tarzı benimseyen sanatçılara dair örnekleri bulabileceğiniz Spotify listemizi de sizlerle paylaşıyorum. Bu yazı dizisinin ilerleyen kısımlarında, elektronik müziğin klasik müzik bestecileri dışında kalan kısmı yani drum’n’bass, hardcore, techno, house ve trance gibi türlere nasıl ayrıştığı ve bu türlerin nasıl oluştuğuna değineceğiz.

"Elektronik Müzik 101" yazı dizisine özel olarak hazırlanan çalma listemizi Spotify'da takip edin.

Sonraki Sayfa
Yükleniyor...
Yükleniyor...